Meksika Körfezi ile Antil Adaları arasındaki Yukatan‘da yaşayan biri bir gün bana oldukça ilginç bir hikaye anlattı. Dünyada kullanılan Sisal bitkisinin ‘Kenevire benzer, büyük yapraklı, bol elyaflı, dokumada kullanılan bir bitki’ büyük kısmı Yukatan’da üretilirmiş.

Bu bitki, taşlı, sert ve faydalı organik maddesi az toprakta yetişirmiş. Bir süre önce bir Amerikan şirketi, Florida’da, Sisal üretmeye karar vermiş. Ve iyi bakılmış, mükemmel açılmış araziye tohum atılmış. Vakti gelmiş, bitki büyümüş. Amerikalılar sevinmişler: ‘Yaşasın! Sisal ticaretini, Yukatanlıların elinden aldık!’
Mahsulü biçmişler. Ve yaprakların içinde bulunması gereken elyafı aramaya başlamışlar. Fakat o büyük yapraklarda bir gram bile elyaf bulunmadığını büyük bir hayretle görmüşler. İşte o zaman mesele anlaşılmış: Hayatının kolaylaştırılması, bu bitkiyi mahvediyor.
‘Sisal’ı, değerli kılan nasıl elyafı ise insanı değerli kılanda karakteridir. Hayat yolunda karşımıza çıkan zorluklar bizi güçlendiren, olgunlaştıran ve yetiştiren fırsatlardır.’ (Herbert N.Gasson)

Akın Alıcı’nın ‘Hayata yön veren öyküler’ isimli kitabından sevimli bir hikaye.